Kur’an-ı Kerim’de adı geçen ve değerine vurgu yapılan yegâne ay ramazan ayıdır. Orucun farz kılındığını bildiren ayetlerin hemen ardından, insanlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayıran Kur’an’ın ramazanda indirildiği belirtilir ve bu aya ulaşanların oruç tutması emredilir
Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.), “mübarek bir ay” olarak nitelendirdiği ramazan ayı girdiğinde cennet kapılarının açılıp cehennem kapılarının kapandığını ve şeytanların bağlandığını, inanarak ve karşılığını Allah’tan (c.c.) bekleyerek ramazan orucunu tutan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını haber vermektedir.
Yaz sonunda ve güz mevsiminin başlarında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmurlar gibi insanı maddi ve manevi kirlerden arındıran rahmet ve bereketin yeryüzünü kuşattığı manevi bir mevsim olan ramazan ayı ahiret ticareti için gayet kârlı bir pazardır. Ramazan ayı dünya ve ahirette insana huzur ve mutluluk getirecek meyveleri elde etmek için, gayet verimli bir zemindir. Hayırlı amelleri çoğaltıp bereketlendiren Nisan yağmurları gibidir.
Ramazan-ı Şerif; bu geçici dünyada, fâni ömür içinde ve kısacık bir hayatta ebedi bir ömür ve sonsun mutluluk kazandırabilir. Bin aydan hayırlı Kadir gecesini ramazan ayına koyan ve Kur’an-ı Kerim’i bu ayda indiren Rabbimiz, ramazanı müminler için bir bayram, bir manevi mevsim kılmıştır.
Ramazan geldiğinde Resulullah’ın (s.a.v.) manevi yaşantısında fark edilecek derecede bir değişiklik meydana gelir, bu ayda Cebrail (a.s.) ile buluşup karşılıklı Kur’an okur, özellikle bu günlerde cömertliği doruk noktasına ulaşır, ramazan ayının son on günü girdiğinde geceleri ihya edip ev halkını da uyandırır ve kendisini tamamen ibadete hasrederdi.
Sabır, ibadet, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan ve Müslümanlarca büyük bir coşku ve heyecanla karşılanan ramazanın başlıca özellikleri:
1. Kur’an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır.
2. Bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir gecesi bu ayın içindedir.
3. İslâm’ın beş şartından biri olan oruç bu ayda tutulur.
4. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek kılan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını bildirdiği ve kendisin de bizzat kıldığı teravih namazı bu aya özgü ibadetlerdendir.
5. Malî bir ibadet olan fitrenin (fıtır sadakası) bu ayın sonunda ve bayramdan önce ödenmesi gerekir.
6. Bu ayda yapılan diğer yardımların da öteki aylara göre daha sevap ve faziletli olduğuna dair hadisler olduğu için Müslümanlar zekâtlarını bu ayda vermeyi âdet haline getirmişlerdir.
7. Bu ayın sonunda itikâfa girmek sünnettir.
8. Bazı hadislerde bu ayda umre yapanın hac sevabı alacağı ifade edilmiştir.
9. İbadet ve amellerin sevabı öteki aylara göre daha çoktur.
10. Kur’an ayı olan ramazan ayında çokça Kur’an okuyup tefekkür etmek müstehaptır.
11. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Cebrail (a.s.) ile karşılıklı Kur’an okumasına dayanan mukabele uygulaması bu aya özgü geleneklerdendir.